2 Ekim 2011 Pazar

Cehenneme zıt osun hayatım..

 Hangi eşitliği savunuyorsunuz?

Kadın ve erkek mi?Evet doğru bir savunuş..Peki dün ve bugün ya da bugün ve yarın?Bunlar neden eşit değil..ya da bunlar neden bu kadar zıt?
Eşit olan günlerden kastım şu değil bugün evde sadece TV izleyip koltukta kıç büyüttüm..yarın da öyle sonraki gün de..Hayır bahsettiğim eşitlik böyle somut bir kavram değil.Herkes ister bugün ''Nişantaşı'nda alışverişteydim..Ertesi gün Florya'ya gitmeyi düşünüyorum" demeyi.
Soyut olarak ele alırsak anlatacağım şuydu.
11 Haz. 2011.Bir fotoğaf  kulübüyle fotoğraf turunu çıkmıştım aşırı güzel bir gündü yeni insanlar tanımıştım.Ayaklarım gerçek manasıyla su toplamıştı.Ve mis gibi bir uyku
Peki ertesi pazar sabahı ne oldu?


Anne,baba,çocuk,kardeş..Kulağa ne kadar hoş geliyor,kalbe ne kadar da huzur veriyor değil mi..Bir de şöyle düşünün ayrı ayrı anne baba..
Pazar sabahları nasıldır bilirsiniz annenin kahvaltı hazırlaken çıkardığı tabak çanak sesleri,babanızın gazete hışırtıları erkenden kalkmış kardeşinizin bet sesiyle mırıldandığı şarkı..
Bu sesler kulaklarımda çınlıyor.Ve öyle özlüyorum ki..
Ben bu sabahları sayılı yaşadım.Sayı verebilirim bile,hepi topu 10-15 kere..

Ve kahkahalarla sarsılan evim bağırışlarla sarsılmaya başladı..Ve sonra evimiz diye bi şey kalmadı.Evlerim var artık.
Annem ve babamın evi..ben annemin evinde -annem ve kocasının evinde-  yaşadım.Orası cehennemin dünya versiyonu.
Eskiden evim dediğim yerde ailemin gülüşleri yankılanırdı..4 kişinin gülüşleri..

 Ve ertesi sabah yine o cehenneme uyandım.Sanki dünkü Rana eski küçük Rana'ydı..